Basketbol Anadolu Efes Ayağa Kalktı

Anadolu Efes için Barcelona mücadelesi arka arkaya gelen yenilgilerin ardından krizi sonlandırmak için “çıkış” noktasıydı.

Lacivert-Beyazlılar, düne kadar kötü yaptığı işleri tersine çevirebilmek için, oyunun ilk 5 dakikası hariç müthiş bir motivasyon, dinamizm ve kararlılıkla sahadaydı. Motivasyon ve kararlılık, savunmada 5. ve 30. dakikalar arasındaki 25 dakikalık sürede gösterilen sertlikle birlikte şut yüzdesine de ilk 7 maçın çok ötesinde olumlu yansıma yapınca galibiyet de çorap söküğü gibi geldi. 3 sayı çizgisinin gerisinden 27’de 14 (% 51,9), boyalı alan ve çevresinden de 30’da 18 (% 60) isabet ekstra motivasyonun iz düşümüydü.

Efes, Larkin’in yokluğuna rağmen Micic&Clyburn ikilisinin varlığıyla hala Euroleague’in en güçlü kısa rotasyonuna sahip takımlarının başında geliyor… Bu ikilinin üzerine binen yükün hücumda olmasa da savunmada enerji kaybına yol açması da önceki bazı yenilgilerin başlıca faktörüydü. Ancak Efes’in sorunu sadece bu değildi… Sorunun büyüğü, uzun forvetlerin beklentilerin altında kalışıydı. Efes dün bu anlamda da özellikle M’Baye’den savunmada ciddi katkı sağladı. Zaten bu takımda hücumda üretecek, Efes’i sırtına alıp götürecek isimler mevcut… M’Baye’den ve Polonara’dan beklenen, hücumu forse etmek değil zaten… Dünkü gibi “ceza atışlarında” katkı sağlamak ve takımdaki kısaların bu sayede hareket alanını genişletmek… Esas olan savunmaki verimlilik… Bunun “süreklilik” kazanıp kazanamayacağını önümüzdeki “büyük maçlarda” göreceğiz… Dolayısıyla 1 maç üzerinden 4 numara krizinin sonlandığını söylemek gerçekçi olmaz…

Micic&Clyburn ikilisi, özellikle de son periyotta Clyburn’ün kırılma anlarında Barcelona’nın direncini kıran üçlükler Efes’in karakteristiğini yansıtıyor… Geçen sezonlarda Micic&Larkin’in yaptığını bu sezon şu ana kadar Micic&Clyburn ikilisi üstleniyor… Larkin döndükten sonra bu anlamda Efes’in çok önemli bir silaha daha sahip olacağını hesap ettiğimizde Efes’in hücumdaki alternatifleri itibarıyla tüm rakiplerine karşı “bir adım önde” olacağı net… Rollerin paylaşımı, takım kimyasının ilerleyen maçlarda arzulanan kıvama gelip gelemeyeceği, savunmada dün “üzeri örtülen” sıkıntıların tekrar edip etmeyeceği de Efes’in yol haritasını belirleyecek…

Barcelona’da Vesely, Kalinic, Satoransky, Tobey transferlerine rağmen Mirotic’in yokluğunun hala “derin” bir şekilde hissediliyor olması ayrı bir yazı konusu… Ama bir cümlede özetleyecek olursak, coach Jasikevicius’un onca yıldıza hala “asker” muamelesi yapıyor olması bence sorunun “temel” nedeni… Vesely ve Kalinic’in dünkü maçtaki “vücut dili” sıkıntıyı açığa vuruyordu… Özellikle Vesely’nin, Fenerbahçe’de “ana unsur” olduğu dönemin ardından Barcelona’da Jasikevicius’un ona verdiği “sınırlı süre ve sorumluluğu” kabullenmesi kolay olmayacak… Bunun yanında, Jasikevicius’un dün Efes kenar yönetimini “antrenmanlarını kameraya çekmekle” itham etmesi sahadaki sıkıntıların üstünü örtüleme çabasından başka bir şey değil… Hakemlere ve bu gibi saha dışı faktörlere “saran” coachların başarısızlığı örtüleme çabalarına çokça şahit olduk, oluyoruz… Barcelona’daki kredisini tüketen ve artık “suyu ısınan” Jasikevicius da anlaşılan o ki çareyi saha dışı faktörlere dikkat çekmekte bulmuş!.. Hayırlısı…