Hiçbir zaman kusursuz olmayayım.
Kurtar beni, tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar
.
Gülüşünde iğrenc bir çaresizlik var.
Ben Jack’in dışlanmışlık hissedeniyim.
Bize dünyanın b*kundan ve pisliğinden başka bir şey bırakmadılar.
Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç. Bırak ne olacaksa olsun. Bırak olsun. (Tyler)
Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim?
Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur.
Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım.
Dibe vurmadan özgür olamazsın.
Çünkü ancak kendimi mahvederek ruhumun gerçek gücünü keşfedebilirim.
Belki de kendimizi daha iyi bir şeye dönüştürmek için her şeyi kırıp dökmemiz gerekiyor.
Bu senin hayatın ve anbean sona eriyor.
Her akşam ölüyor ve her sabah doğuyordum.
Bir süre sonra herkesin hayatta kalma oranı sıfıra iniyor
Uykusuzken hiç bir şey gerçek görünmüyor. Sanki her şey uzakta. Her şey suretin, suretinin sureti…
Sevdiğiniz herkesin size sırt çevireceğini ya da öleceğini fark ettiğiniz zaman ağlamak kolaydır.
Kültürümüz hepimizi aynı yaptı. artık kimse gerçek anlamda beyaz ya da siyah, zengin ya da yoksul değil. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. teker teker, hiçbirimiz hiçbir şey değiliz.
” Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük, ama olmayacağız. Simdi bunu anlamaya başlıyoruz. ” (Tyler Durden)
“Sen gerçek değilsin, o silah senin elinde değil aslında benim elimde